"Debut" kitap Cumhuriyet, Delikasap, Yeni Şafak, Radikal, Blue Jean, One Dergi’den sonra şimdi de Rock Station’da!

Bu aralar kitabım “Debut” ile ilgili birçok mecrada haber yapılıyor, epey keyfim yerinde 🙂
İlk Evrensel röportajı yapılmıştı. Önceki haftalarda Radikal hem Pazar ekinde, hem kitap ekinde yer verdi. Blue Jean “Kitap Kurdu” köşesinde vardı. Ayrıca TÜYAP Kitap Fuarı sonrası Dream TV’de Güven Erkin Erkal’ın sunduğu Yüxexes programında tanıtıldı kitap.
13 Ocak’ta Yeni Şafak Kitap Eki‘nin ardından 21 Ocak’ta da Cumhuriyet Kitap Eki‘nde çok güzel eleştiriler yer aldı.
One Dergi‘de yalnızca kitap odaklı değil de genel olarak tüm çalışmalarımla ilgili olarak “Sen Sor” köşesinin konuğuydum. Röportaj haftaya yayınlanacak ama özgeçmişi ve soruları okuyabilirsiniz. Son olarak da 26 Ocak’ta Delikasap‘ta bir tanıtım yazısı yayınlandı.
Bu akşam ise Ankara’da yıllardır Hicri Bozdağ tarafından hazırlanıp sunulan radyo programı Rock Station Rock Programı‘ın konuğu oluyorum. Rock Station‘ın ve Hicri abinin bendeki yeri ayrıdır. Bundan 6 yıl önce yine yıllardır organize ettikleri Rock Station Festivali’nde Soul Shred ile sahne almıştım. Şimdi de kitabımla radyo programında olacağım…
Bu arada programda birkaç kitap da hediye edilecek.

Program 20:00-22:00 arası Radyo Vizyon’da.
Ankara ve çevresinden; FM 93 frekansından
Ayrıca:
http://www.radyovizyon.com.tr/
http://www.yayinonline.com/asx/radyoplayer.asp?rd=radyovizyona
http://sunucu2.radyolarburada.com:9350/listen.pls

Ada: Zombilerin Düğünü

Uzun süredir beklenen “Ada: Zombilerin Düğünü” filminin Zombieland‘den sonra çıkması, ister istemez bir kıyaslama durumu yaratıyor.
Yerli malı zombi filmimizin ‘korkutacağım’ diye bir iddiası yok genel itibarıyle. Özel kısımlarda da korkutamıyor zaten. İlk yarıdaki bol bol gençlik muhabbetleri/geyikleri izleyip gülüyoruz (yarılma tadında değil ama, gülüyoruz işte). İkinci yarı biraz daha kısalıyor bu eğlenceli geyikler. Sıkan ‘gerilmeye/korkutmaya çalışma’ sahneleri var. Sonu biraz anlamsız. Anlamsız bazı sahneler uzun tutulmuş, a birçok konu es kaza açıklanmadan geçilmiş. “Hani o kadar adam, uzun zaman çalışmış, bunları gözden kaçırmış olamaz dediğiniz yerler oluyor”; vardır belki bir bildikleri, ama ben bilmiyorum 🙂
“Komedi/korku hadisesi nasıl yapılır”ın adeta bir dersi olan Zombieland yanında belki yerellikle sıyrılacak bir film vizyona giriyor bu hafta. Listenizdeki “must see”ler tükendiyse izlenebilir.
Bu arada isimde öncelikli olan “Ada” kelimesi “acaba başarı gelirse devam filmi de mi olacak?” şeklinde bir soru getiriyor aklıma.

Şakir Eczacıbaşı’nın Vefatı :(

Eczacıbaşı Holding önderliğinde kurulan İKSV’nin 1993’ten beri YK Başkanı Şakir Eczacıbaşı’na yakın hissediyormuşum kendimi; bilmiyordum. Kendisiyle çok defa çeşitli kültürel organizasyonlarda, aynı ortamda bulunmuştum.
Vakfın İstanbul ve Türkiye sanat yaşamına, şahsi olarak bunların bir çoğundan faydalanan bana ve benim gibi birçok sanatsevere katkıları çok büyük. Bu yüzden iş adamlığından veya fotoğrafçılığından veya diğer başka yeteneklerinden fazla ilgilendiriyor beni bu yönü.
Birçok konserde, sergide ilerleyen yaşına rağmen bulunan -e tamam, ara ara da sevimli sevimli uyuyan- varlığı ve konuşmalarıyla ortamı onurlandıran Şakir Bey’e bir veda etmek istedim.
Rahat uyusun…

PS: Cenazesi Salı günü Teşvikiye Camii’nden kaldırılıp Zincirlikuyu’ya defnedilecekmiş.

Ful Yaprakları

Bu sene için kaçırdınız; o yüzden ayrıntılı yazmayacağım. Gerek görselleri, gerek metinleri, gerek oyunculuklarıyla (özellikle Musa Uzunlar’ın ihtişamı herkesin hemfikir olduğu noktaydı) Devlet Tiyatroları’nın en iyi işlerinden. Daha önceki yıllarda da oynamış. Yine oynayabilir, kulakta küpe olsun.

Sevdiğim bazı replikleri:
“Ben Romeo’nun Jüliet’i tanıdığından daha fazla tanıyorum seni”
“Hoşumuza giden bedenlerin içine hayalimizdeki ruhu yerleştirip adına aşk diyoruz”
“Kadınların aşık olma nedeni: Farklısın diğerlerinden… Ayrılma nedeni: Niye herkes gibi değilsin.”

Konu:
“Orada kimse yok mu?”
“Dünyada beni özleyen, sesimi duymak isteyen tek bir canlı dahi yok.” Ne yürekler yırtan bir haykırıştır bu. Yaşam hiç bir evresinde kucak açmamıştır; koca şehrin ortasında, tek kişilik hücrelerinde yaşamak zorunda bırakılanlara.
Tek yol kendilerine benzer birilerini bulmaktır. Ama ‘kendilerine benzer’ birileri de yoktur aslında. Çünkü o ortamda kendileri bile kendilerine benzememektedir. O halde gerçeği sanalın içinde eritmek ve de yeniden şekillendirmek gerekmektedir.
“Ful Yaprakları” sesleri çıkmadığı halde hayata haykırmaya çalışanların oyunudur.

PS: Bu hafta da, yine muhtemelen yer kalmayan ve sanırım her sene oynayan “Lüküs Hayat” var DT’de. İzlemeyen şansını deneyebilir, izleyen bir daha keyifle izleyebilir.

Paranormal Activity – !Sakın Gitmeyin!

Hemen uyarayım diye hemen yazıyorum. Vaktime yazık oldu; size olmasın 🙂
Blair Witch’i bir daha izleyin, “çakma”sından daha çok etkilenirsiniz. Benzer pazarlama stratejileriyle merak uyandırıyorlar, kanmamak lazım.

Ritmpark Otoparkta!

Geçtiğimiz hafta Antalya’da, belki de bugüne kadar yaptığımız en keyifli işlerden birini yaptık Ritmpark’la. Algida için Su Sesi Hotel, Belek’teydik. Varillerle yaptığımız kısa gösterinin çalışmaları bile çok keyifliydi. İşte o işin prova videosu yukarıda. Orijinal iş çok daha görkemli ve detaylı oldu. Onun videosunu da ulaştığımda paylaşırım.

formspring.me

evet..caddede çalma muhabbeti nedir? ne çalıyorsun demiştim? 🙂

perküsyon 🙂 http://www.ritmpark.com. bugün varillerle, buzdolapları ve çöp kovalarıyla çalıştık. süper keyifliydi. perşembe Antalya Hillside Su'da yapacağız show'unu. videoları atarım

Ask me anything

formspring.me

rakı içmeyi sever misin?

az önce içtim desem? 🙂 diş ağrısından ama. yarın ilk iş doktor; bilime ve rakıya inanmak lazım 🙂
çilingir sofrasının, fasıl olsun, sirtaki olsun türlü rakı ortamlarının hastasıyım

Ask me anything

formspring.me

evet, özellikle barkavizyonla birebir uyumlu gitmeleri efsaneydi.Sen ne çalıyorsun, senin konserlerine gelmek için ne yapmak lazım?

Zaten barkovizyon olayı Back To The Future lezzeti yaşattı 🙂
Dün Dahill'de Ritmpark'laydım İpek Kağıt organizasyonu için. Yarın da provamız var Stomp benzeri bir proje yapıyoruz Algida için. Haftaya Antalya Hillside Su Hotel'de çalacağız. Gelmek için ilgili organizasyonların şirket çalışanı olmak lazım 🙂 http://www.ritmpark.com
Ama albüm bu seneye yetişirse herkese açık konserler olur diye umuyorum.
Bir de Karma var http://www.karmaloji.com
Vakti zamanında Soul Shred vardı leziz heavy metal : http://www.soulshred.com belki bilirsin

Ask me anything

formspring.me

bravo güzel seçimmiş albüm:) en son gittiğin konser ?

Bar konserlerini ve kendi çaldıklarımı saymazsak Küçükçiftlik parkındaki Wasp konseri. Pek leziz oldu efsaneleri canlı görmek 🙂

Ask me anything