Gün 6: Etiler Üstü Boğaz ile Woo İstanbul


İlk cumanın ceremesini Woo İstanbul çekmiş oldu. Ancak döndüm bilgisayarımın başına. Ama güzel bir gündü efendim. Böylece Woo İstanbul‘un hakkını verecek mekanlarda bulunma imkanı oldu.

Sabah Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’ndeydim. Bir iki işimi hallettim, arkadaşlarla görüştüm. Kampüs gittikçe güzel bir hal alıyor, gelişiyor. Ama yine de Yıldız Kampüsü’nün tamamen taşınması taraftarı değilim. Merkezde güzel bir konumu var.

İş sonrası Etiler Chili’s‘de takıldım. Koca margarita bardakları epey iştah kabartıcı. Ama ilk defa denediğim El Nino bana göre değilmiş. Tekilayı bu kadar yoğun hissedeceksem, shot tercih ederim. Tropical gibi daha tatlı karışımlar, bana daha uygun. Starbucks‘ta da Mert Promosyon GM’i Mert’e rastladım. Dünkü Ajan Salt film gösterimine gelmeyen iki üç YCC üyesinden biriydi; finallerle boğuşuyormuş.

Beşiktaş’tan da bir deniz havası alıp bilgisayar başına geçiverdim. Uykum çok. Üstüne sabah erkenden bir organizasyonda olacağız… O yüzden uzun uzadıya yazamadım. Dünki Angelina Jolie’nin Ajan Salt filmi özel gösteriminden iki kareyle bitireyim:

Ben, Burak Büyükdemir (etohum), Sadık Kocabaş (sunumax), Kamil Güçlü (sütajans)

Nihat (keopsmedya), ben, Kamil, Sadık, Ömer Ekinci (desnet)

Woo İstanbul Hakkında:
Woo İstanbul ile genç ve genç yetişkin erkek ve kadınlara yönelik günlük hayatın pek çok anı için rahat giyilebilir ve şık kombinasyonlar sunuyoruz. Özgün ve farklı konseptimizle erkek ve kadınlar için onları çekici kılacak alternatifler yaratmaya devam ediyoruz.
http://www.woo.com.tr

The Marmara Hotel, Taksim & Boğaz

Geçen hafta boyunca, bir organizasyon sebebiyle her gün The Marmara’daydım. İşin keyfi bir yana Restaurant katının (20. kat) ve toplantı salonunun manzarası da ayrı bir keyifliydi.
Restaurant katı İstiklal Caddesi’nin başından, Metro, Taksim Parkı, AKM ve aşağısında Boğaz’a kadar hakim. Ufak bir de video çektim telefon ile:

Toplantı salonu ise olağanüstü bir Boğaz manzarası sunuyor; insanın ufku açıldıkça açılası, çalıştıkça çalışası geliyor 🙂 Ama çekmeyi unuttum :/

Worldpark Hotel, Sirkeci

Geçen gün (11.10.08) JCI Eurasia‘nın organize ettiği JCI Türkiye Genel Kurulu için Worldpark Otel’deydim. Tarihi yapısı, uygun dekarosyonuyla oldukça hoşuma gitti. Daha yerel bir isim daha yakışırdı sanki. Worldpark deyince, Antalya’nın rengarenk turistik otelleri canlanıyor gözümde.
Lobiden üst katlara çıkana kadar mimarinin güzelliğine kendinizi kaptırsanız da 6. kattaki balo salonu ve roof bar basık ve havasıylığıyla olumsuz etki bırakıyor. Tabii roofbar’dan Boğaziçi’ni, balo salonunun ilerisindeki oyun salonunda tarihi camileri içkinizin eşliğinde izlerken bunu unutuyorsunuz. Sonrası “bunun votkası niye az?” diye aklınıza geliveriyor 🙂


Sitesinden tarihçesi:
I. Abdülhamid Külliyesi’nin yerine yapılan 4.Vakıf Han, Milli Mimarlık akımının baş temsilcisi Mimar Kemalettin Bey’in önde gelen eserlerindendir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son demlerinde modern hayata uygun iş hanlarına yoğun ihtiyaçlarını karşılamak için inşa edilmiştir. 1911’den 1926’ya kadar yapımı süren bu bina, benzerleri arasında en güzel ve en ihtişamlı olanıdır. Savaş nedeniyle yarım kalmış, İstanbul’un işgali sırasında dışı tamamlanmış, ancak içi eksik haldeyken Fransızlar tarafından “Caserne Victor “adıyla karargah olarak kullanılmıştır.
Devamı için tıklayın.

Bu arada çektiğim harika fotoğrafları da yakında paylaşırım.

Worldpark Hotel, Sirkeci

Geçen gün (11.10.08) JCI Eurasia‘nın organize ettiği JCI Türkiye Genel Kurulu için Worldpark Otel’deydim. Tarihi yapısı, uygun dekarosyonuyla oldukça hoşuma gitti. Daha yerel bir isim daha yakışırdı sanki. Worldpark deyince, Antalya’nın rengarenk turistik otelleri canlanıyor gözümde.
Lobiden üst katlara çıkana kadar mimarinin güzelliğine kendinizi kaptırsanız da 6. kattaki balo salonu ve roof bar basık ve havasıylığıyla olumsuz etki bırakıyor. Tabii roofbar’dan Boğaziçi’ni, balo salonunun ilerisindeki oyun salonunda tarihi camileri içkinizin eşliğinde izlerken bunu unutuyorsunuz. Sonrası “bunun votkası niye az?” diye aklınıza geliveriyor 🙂


Sitesinden tarihçesi:
I. Abdülhamid Külliyesi’nin yerine yapılan 4.Vakıf Han, Milli Mimarlık akımının baş temsilcisi Mimar Kemalettin Bey’in önde gelen eserlerindendir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son demlerinde modern hayata uygun iş hanlarına yoğun ihtiyaçlarını karşılamak için inşa edilmiştir. 1911’den 1926’ya kadar yapımı süren bu bina, benzerleri arasında en güzel ve en ihtişamlı olanıdır. Savaş nedeniyle yarım kalmış, İstanbul’un işgali sırasında dışı tamamlanmış, ancak içi eksik haldeyken Fransızlar tarafından “Caserne Victor “adıyla karargah olarak kullanılmıştır.
Devamı için tıklayın.

Bu arada çektiğim harika fotoğrafları da yakında paylaşırım.